Alerji... Bu kelimeyi özellikle son dönemlerde ne kadar sık duyar olduk, değil mi?
"Bizim kızın alerjisi var, yine kaşıntıları başladı."
"Deterjan değdi mi hemen egzama çıkıyor elimde."
"Yine eşimin bahar alerjisi tuttu."
Hepimizin, özellikle anne-babaların bilgilenmek istediği bir konu alerji. Konu bu kadar hassas olunca, hazır bahar mevsimi de gelmişken, işi uzmanına danışalım ve faydalı bilgiler öğrenelim istedik. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Alerji-İmmunoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülbin Bingöl Karakoç ile bir sohbet gerçekleştirdik.
Adım Adım: Merhaba Gülbin Hanım. Öncelikle bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz. Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
Gülbin Hanım: İsmim Gülbin Bingöl Karakoç. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Alerji-İmmunoloji Bilim Dalı’nda öğretim üyesiyim. Hacettepe Üni. Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlığımı ve Çocuk Alerji uzmanlığımı Çukurova Üni. Tıp Fakültesi’nde tamamladım. Akademik kariyerime de burada başladım ve halen Çukurova Üni. Tıp Fakültesi Çocuk Alerji-İmmunoloji Bilim Dalı’nda profesör olarak görev yapmaktayım. 2005-2006 yıllarında Harvard Üniversitesi Children’s Hospital Boston’da araştırma amaçlı çalıştım.
Adım Adım: Çok kutsal bir mesleğiniz var. Doktorluk, çocukluğunuzdan beri hayaliniz miydi? Nasıl seçim yaptınız?
Gülbin Hanım: Çocukların büyük bir kısmı ileride doktor olmak istiyor. Ben de çocukken doktor olmayı düşünürdüm, lise yıllarında vazgeçer gibi oldum ama sonra tekrar fikrimi değiştirdim. Günümüzde doktor olmanın koşulları giderek zorlaşsa da, çocuklar için bir şeyler yapıyor olmaktan mutluyum.
Adım Adım: Ne güzel... Spesifik olarak alerji üzerine çalışıyorsunuz. Biz de işi uzmanına soralım o halde: Alerji nedir tam olarak?
Gülbin Hanım: Alerji, vücuda genellikle protein yapısında yabancı bir maddenin girmesiyle vücudun verdiği beklenmeyen ve istenmeyen tepkidir. Bu tepki herkeste olmaz, daha çok yatkınlığı olan kişilerde meydana gelir. Alerjik hastalıklara neden olan protein yapısındaki bu maddelere "alerjen" denir.
Adım Adım: Kaç tip alerji vardır? Bizim ilk aklımıza gelenler mevsim, gıda ve kozmetik ürün kaynaklı alerjiler…
Gülbin Hanım: Aslında alerjik hastalıkları ve bunlara neden olan alerjenleri ayrı ayrı tanımlamak daha iyi olur.
Alerjik hastalıklar:
- Alerjik astım
- Alerjik nezle ve göz nezlesi
- Atopik dermatit (egzama)
- Ürtiker (Vücutta döküntü) ve anjioödem (dudaklarda, gözlerde şişme)
- Anaflaksi
- İlaç allerjileri
- Besin alerjileri
Bunlara neden olan alerjenler:
- Ev tozu akarları
- Polenler (ağaç, çayır,hububat polenleri)
- Küf mantarlarının sporları
- Besinler(süt,yumurta,buğday, fıstık, kuru yemişler,deniz ürünleri gibi)
- Hayvan tüyleri (kedi, köpek vs)
- Arı zehiri
- İlaçlar olabilir.
Adım Adım: Ne kadar çok alerjen var :( Peki hastalarınız size en çok ne tür şikayetlerle geliyor?
Gülbin Hanım: Alerjik hastalıklara göre şikayetler değişir. Ciltte döküntü, kaşıntı ve kuruluk yakınmaları olabilir. Özellikle bahar aylarında ve mevsim değişimlerinde burunda akıntı, arka arkaya sık hapşırma, burun tıkanıklığı, gözlerde sulanma ve kaşıntı olması alerjik nezleyi düşündürür. Tekrarlayan öksürük ve hırıltı olması ve bu yakınmaların özellikle gece olması, egzersizle artması astımı düşündürür. Yine hava değişimi bu şikayetleri tetikleyebilir.
Adım Adım: Alerji yetişkinlerde mi, çocuklarda mı daha sık görülüyor?
Gülbin Hanım: Alerjik hastalıkların yaşa göre seyri değişmektedir. Erken çocukluk döneminde en sık besin alerjisi ve egzama görülür. Yaşla beraber bu alerjik hastalıklar azalır. Diğer yandan alerjik nezle 4-5 yaşından sonra artar ve yetişkinlerde daha sık görülür. İlaç alerjileri ve kozmetiklere bağlı reaksiyonlar da daha sık yetişkinlerde görülür. Alerjik astım da çocuklarda daha sıktır.
Adım Adım: Biz de tam site çocukları soracaktık. Konumuz itibariyle biraz bebek ve çocuklardan bahsedelim istiyoruz. Bir bebekte alerji olup olmadığı en erken ne zaman ve nasıl test edilebilir?
Gülbin Hanım: Bebeklerde en erken görülen alerjik hastalık besin alerjisi ve egzamadır. Bebeğin cildi çok kuru ve kaşıntılı, yüzde, eklem bölgelerinde ve diz arkasında kızarıklık olması egzamayı düşündürür. Ek gıdaya başladıktan sonra bu şikayetler başlamışsa, öncelikle besin alerjisi düşünülmelidir. Yine bazı gıdaların verilmesinden sonra döküntü, kusma, ishal ve kanlı kaka görülmesi de besin alerjisini düşündürür.
Alerjik hastalıkların tanısı hayatın ilk bir yılından itibaren konulabilir ve şüpheli alerjene yönelik testler yapılabilir. Ancak aileyi iyi dinlemek gerekir ve yakınmalarla ilişkili olabilecek alerjene yönelik testler yapılmalıdır.
Adım Adım: Demekki bebeğin ilk aylarında ekstra hassas olunması gerekiyor. Gıda, giyim, yaşam alanları konusunda ne gibi önerileriniz olur alerji oluşumunu engellemek adına?
Gülbin Hanım: Alerji riski taşıyan kişilerin alerjik duyarlanmasının önlenmesi önemlidir. Bu nedenle yüksek riskli bebeklerin belirlenmesi ve bebeklerin alerjenle temasının önlenmesi yararlı olur. İlk 4-6 ay anne sütü alınması, katkı maddeli gıdaların tüketilmemesi önerilir. Sentetik kıyafetler yerine pamuklu ve kolay yıkanabilir kıyafetlerin giydirilmesi gereklidir. Pasif sigara içiciliğinin önlenmesi, evde hiçbir koşulda sigara içilmemesi ve hava kirliliğinin azaltılması diğer önemli önlemlerdir.
Adım Adım: Alerjik bünyesi olan bebeği/çocuğu olanlar, yaşam boyu dikkatli davranmalı o zaman… Biraz önce kısaca bahsettiniz ama ebeveynler bu konuda en çok nelere dikkat etmeli?
Gülbin Hanım: Alerjik hastalıkların tedavisinde aile ile işbirliği çok önemlidir. Alerjik hastalığa neden olan alerjenden korunma çok önemlidir. Mesela ev tozu akarlarına alerji saptanmışsa; evde nemi azaltmak için yeterli havalandırmalı, akarları öldürmek için yatak çarşafı, nevresim 60°C'de yıkanmalı, yatak odasındaki yünlü şeyler uzaklaştırılmalı, halı yerine yerleri parke vs. tercih edilmeli, kalın perde, tüylü oyuncaklar ve hayvanları yatak odasından uzaklaştırılmalıdır.
Polen alerjisi varsa; polenin çok olduğu zamanlarda pencereleri kapalı tutarak kapalı yerde kalınmalıdır. Güneş gözlüğü ve mümkünse klima kullanılmalıdır.
Besin alerjisi olan çocukların sorumlu bulunan besinin kendisinden ve bu besini içerebilecek ürünlerden uzak kalması gerekir. Örneğin; süt alerjisi olan bebeğin diyetinden sadece süt değil süt ürünleri (yoğurt, peynir, puding vs.) de çıkarılmalıdır. Hazır gıdaların üzerindeki etiketler dikkatli bir şekilde okunmalı ve katkı maddesi içeren gıdalardan uzak durulmalıdır. Sigara diğer önemli bir faktördür. Çocukların pasif sigara içiciliğine maruz kalmaları kesinlikle önlenmelidir.
Adım Adım: Alerji aktif olduğunda, bebek ve çocukları ilaç dışında rahatlatabilecek önlemler var mıdır?
Gülbin Hanım: Doktor, ebeveyn, bakıcı ve okul işbirliği çok önemlidir. Aile, bakıcı ve okul acil durumlarda ne yapacağı konusunda bilgilendirilmelidir. İlaç tedavisi dışında yukarıda belirtilen korunma önlemleri de tedavinin önemli bir parçasıdır. Korunma önlemleri ile beraber uygulanan ilaç tedavisi tedavin başarısını artırmaktadır.
Adım Adım: Artık bahar mevsimindeyiz, malum; polenler etrafta uçuşuyor. Siz de biraz önce değindiniz. Bahar alerjisine yönelik önlem alma şansımız var mı? Herhangi bir öneriniz olur mu?
Gülbin Hanım: Bahar mevsimiyle beraber artan polenler alerjik hastalıkların bulgularının da artmasına neden olur. Ancak maalesef polenler dış ortam alerjenleri oldukları için tam olarak korunmak mümkün olmamaktadır.
Polenin çok olduğu zamanlarda pencereleri kapalı tutarak kapalı yerde kalınması yararlı olabilir. Günlük polen sayımına göre önlem alabilirler. Türkiye Ulusal Allerji ve Klinik İmmünoloji Derneği'nin internet sitesinde Türkiye’de belirli illerdeki polen sayımı yayınlanmaktadır. Bunun dışında güneş gözlüğü, klima kullanılması ve arabalara polen filtresi takılması yararlı olabilir.
Adım Adım: Peki, doktorluğu bir kenara bırakırsak… Biraz da annelikten bahsedelim. Siz de bir annesiniz. Anne olmak, üstelik doktor bir anne olmak nasıl bir duygu?
Gülbin Hanım: Annelik çok zor ama çok da keyifli, tıpkı çocuk doktorluğu gibi... Benim 11 yaşında bir kızım var. Dünyada başıma gelen en güzel şey diye düşünüyorum. Bazen işlerimin yoğunluğundan ona yeterince vakit ayıramıyorum diye düşünüyorum. Öte yandan kızım büyürken bazı şeyleri daha kolay kontrol edebiliyorum ve önlem alabiliyorum.
Adım Adım: Çocuğunuzla ilgili bir konu söz konusu olduğunda doktor kimliğinizden sıyrılıp sadece anne olarak mı hareket ediyorsunuz? Yoksa artık doktorluk ve annelik ayrılmaz bir bütün mü oldu sizin için?
Gülbin Hanım: Sağlıkla ilgili bir sorun değilse sadece anne olarak davranmaya çalışıyorum. Ancak her zaman mümkün olmuyor. Doktorluk mesleği hayatımızın her alanına o kadar işlemiş ki, her zaman bu kimlikten sıyrılmak mümkün olmuyor. Benim kızımın astımı var. Bu hastalıkla uğraşırken hem anne hem de bir alerji doktoru olarak davranıyorum. Kolaylaştırıcı yönü var tabii. Endişe etmeden panik olmadan müdahale ediyorum.
Adım Adım: Panik olmamak da çok önemli tabii... Bir de setimizi soralım size. Adım Adım setlerini tanıyor musunuz? Hem bir doktor, hem de bir anne olarak düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Gülbin Hanım: Öncelikle sizi tebrik etmek istiyorum. Çocukların hem zihinsel gelişimi hem de beceri gelişimi için çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Merak olmadan bilim olmaz. Bu nedenle bir yandan merak uyandırıyor, bir yandan da soruları cevaplıyorsunuz. Çocuklar dışında aileleri de çok yararlanıyorlardır. Bir doktor olarak bilimsel yönü güçlü ve bir anne olarak çocuğum için çok kazanımlar sağlayacak çalışmalar olduğunu düşünüyorum.
Adım Adım: Bunları sizden duymak bizim için çok büyük bir mutluluk... Son olarak eklemek istedikleriniz…
Gülbin Hanım: Çok teşekkür ederim. Bu aileye konuk olduğum için kendimi şanslı ve ayrıcalıklı hissediyorum.
Adım Adım: Asıl biz teşekkür ederiz, bu keyifli sohbet ve verdiğiniz değerli bilgiler için. Eminiz okurlarımız çok yararlanacaktır.
İşte böyle sevgili anne ve babalar. Alerji hassas bir konu ama alınacak önlemlerle etkileri azaltmak ve durumu iyileştirmek de bizim elimizde. Umarız sohbetimiz sizler için faydalı olmuştur. Alerjisiz, hastalıksız, sağlıklı bir ömür dileriz sizlere ve ailelerinize...